Yeniden Servet Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, deprem bölgesinde barınma, ısınma, tuvalet ve banyo ihtiyacının devam ettiğini belirterek, “O bölgede çadırların, daha da önemlisi konteynerlerin bir an önce yapılması. Soğuk günlerde depremzede ve depremzedelerimizi mümkün olduğu kadar ve depremzedelerimize yaşatmak için, “Taraf olarak elimizden gelenin en iyisini yapmaya devam ediyoruz. Ama tabi ki asıl görev hükümete ve yetkililere düşüyor” dedi.
Fatih Erbakan, Refah Partisi Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, deprem bölgesine yaptığı ziyaretlerde izlenimlerini aktardı. Erbakan şunları söyledi:
“EN ÖNEMLİ SORUNUN BARINMA VE ISINMA OLDUĞUNU GÖSTERİYOR”
“Sahada gördüklerimiz, o bölgedeki teşkilatlarımız, o bölgedeki arkadaşlarımız ve bölgeye yaptığımız ziyaretlerde gördüklerimiz, en değerli sorunun barınma ve ısınma olduğunu ortaya koyuyor. Çadırlar ve daha da önemlisi daha değerli olan şey. Şu anda birlikte yapılması gereken çadırlardır.En değerli bahis o bölgede konteynerler oluşturmak ve hayatta kalan ve depremzedelerimizin soğuk günlerde sıcacık bir çatı altına girebilmelerini sağlamaktır.Aynı zamanda ihtiyaç portatif banyolar ve portatif tuvaletler maalesef devam ediyor.Bu noktada her zamanki Refah Partisi olarak elimizden geleni yapmaya devam ediyoruz.Fakat olağan asıl görev hükümete,yetkililere düşüyor,onları bu konuda bir kez daha davet ediyoruz.
“ÜNİVERSİTE YURTLARI AİLE YAKINLIĞI İÇİN UYGUN DEĞİLDİR”
Bu arada diğer birçok muhalefet partisi gibi biz de üniversitelerin kapatılması konusunda görüşümüzü bildirdik. Öncelikle üniversite yurtları prestijli yapıları ile özellikle uzun süreli kalışlar için ailelerin konaklamasına uygun değildir. Birçoğunda lavabolar, banyolar, tuvaletler ortak alan olarak düzenlenmiştir. 6 ay gibi bir süre ailelerimizin burada kalıp rahat etmesi mümkün değil. Kız yurdu ve erkek yurdu olarak ayrılmıştır. Bu da aileler için ayrı bir sorun teşkil edecek bir durumdur. Bunun yerine ailelerimize daha uygun bir şekilde kira yardımı, eşya, nakdi yardım yapılmalı, başka illerde savurgan olmayan yerlere taşınmaları, barınmalarının sağlanması, kamu misafirhaneleri ve müsait otellerin kullanılması sağlanmalı; Polis lojmanlarını, öğretmen lojmanlarını kullanmak ve tabii ki kendi topraklarında kaliteli konteyner şehirleri bir an önce hayata geçirmek çok daha uygun olacaktır.
“ÜNİVERSİTELERİN AÇIK TUTULMASI ÜLKEMİZ İÇİN STRATEJİK OLARAK ÖNEMLİDİR”
Üniversitelerin açık tutulması ülkemiz için stratejik değeri olan bir durumdur. Gelecekte mesleğini tam olarak öğrenmemiş ve mesleki uygulamadan yoksun bir biçimde mezun olmuş milyonlarca gencin ülkemize katkı sağlamasını beklemek mümkün değildir.
“ORGANİZASYONDA KUSURLAR GÖRDÜK”
Organizasyonda eksiklikler olduğunu gördük. Yapılan işlerde birikme ve israf çok olurken bazı işlerde eksiklikler yaşanıyor. Bunların son derece yeterli bir şekilde belirlenmesi ve ihtiyaç sahiplerine yönelik bu yardımların istikrarlı bir şekilde yapılması son derece değerlidir. Örneğin ilk günlerde kazak, battaniye ve mont gönderilmiş, bir kısmının Kahramanmaraş’ta yakılarak ısınma amaçlı kullanıldığını belirtmişlerdir. Bunun olmasını önlemek için organizasyon ve yakıt yardımı büyük önem taşımaktadır.
“VATTAŞLARIN AĞIR HASARLI BİNALARA GİRMELERİ YASAKLANMALIDIR”
Ağır hasarlı binalarda kolluk kuvvetleri önlem almalı ve vatandaşlarımızın buraya gelmesine engel olmalıdır. Ancak Hatay’da hasarlı binalara giren ve eşyalarını çıkarmak isteyen bazı vatandaşlarımız hayatını kaybetti. Bundan sonra bu tedbirlerin çok katı bir şekilde alınması gerekiyor.
“BÖLGEYE YEM ULAŞTIRILMALIDIR”
Ne yazık ki bölgede hayatta kalan hayvanlar, beslenme zorluğu nedeniyle aç bırakıldı ve susuz kaldı. Bölgedeki teşkilatlarımız, bölgedeki çiftçi kardeşlerimiz bu durumu bizlere ilettiler. Bölgede 8 milyon küçükbaş, 3 milyon büyükbaş hayvanımız var ve kendi vatandaşlarımızın yem fabrikalarının yıkılması ya da yem depolarının çökmesi nedeniyle bu hayvanların beslenmesinde önemli sıkıntılar yaşandı. Bölgedeki bazı arkadaşlarımız bu hayvanların yemesi için fazla ekmekleri ziyan olmasın diye köylere götürdüklerini söylediler. Bu noktada, geleneksel Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yem fabrikalarının yem stoklarını çıkararak ortaya koyması ve bu yem stoklarının bir ölçüsünün bölgeye ivedilikle ulaştırılması büyük önem taşıyor.
“ET VE SÜT KURUMLARI SATILAN HAYVANLARI SATIN ALMALIDIR”
Depremden etkilenen çiftçilerimizin ellerinde kalan hayvanları satın almak için bölgeye komisyoncular gidiyor. Bunları hiçe sayarak aslında mağdur olan depremzedelerimizin gelecekte daha da mağdur olmasına neden olacak davranışlar sergiliyorlar. Bunun önüne geçmek için, özellikle Et ve Süt Kurumu aracılığıyla hayvanlarını satma kararlılığında olan depremzede çiftçilerimizden devletimizin gerçek fiyatına satın alıp, mağdur olan çiftçilerimize satması son derece kıymetli bir husustur. depremden etkilenmez.
“DOĞAL AFETLERLE MÜCADELE BAKANLIĞININ KURULMASI GEREKTİĞİNE İNANIYORUZ”
Türkiye orman yangınları, sel ve fay hatları nedeniyle deprem bölgesi olduğu için ‘Tabii Afetlerle Mücadele Bakanlığı’ olması gerektiğini düşünüyoruz. Medyadaki fay haritasını görüyorsunuz, bütün Türkiye’yi kırmızıya boyadı. Böyle bir coğrafyada ‘Tabii Afetlerle Mücadele Bakanlığı’nın olması, tedbirlerin daha etkin bir şekilde hayata geçirilmesine vesile olacaktır.”
