Boşanmalarda Mal Paylaşımında Dikkat Edilmesi Gereken 16 Nokta

Boşanma sonrası mal paylaşımı 1 Ocak 2002’de yürürlüğe giren Medeni Kanun’a göre yapılıyor. Boşanmada mal paylaşımı davası açmadan önce eşlerin meçhul borç davası açması gerekiyor. Evlilik sırasında alınan tüm mallar eşler arasında ikiye bölünürken, evlilik öncesi alınan mallar kayıtlı olduğu eşin şahsi malı sayılır ve mal paylaşımına katılmaz.

Evlilikte alınan mal paylaşımının ilk kuralı, malın ikiye bölünmesidir. Bazı uygulama esaslarına göre değişen mal taksiminde eşler bireysel malları kendi aralarında akdederek belirlemekte ve bu mallar paylaşıma dahil edilmemektedir. Taraflardan biri malın şahsi olduğunu iddia etse dahi bunu ispatlamak zorundadır. Gerekli görülmesi halinde kişisel eşya ile satın alınan eşya arasında denkleştirme hesabı yapılır.

Boşanma davasında yetkili ve görev mahkemesi aile mahkemeleridir. Davanın açılacağı yerlerin belirlenmesi için bazı hususlar söz konusudur. Mal rejimi davası, boşanmanın gerçekleştiği mahkemede açılır. İki dava dışında tüm davalarda mal paylaşımı davası, davaya konu olan eşin ikametgah adresindeki aile mahkemesinde açılır.

feyzahazar.av.tr

Anlaşmalı boşanma davalarında mal paylaşımı tarafların isteklerine göre yapılır. Dilerse eşlerden biri mal paylaşımından vazgeçebilir. Feragat durumunda, feragat beyanı protokolde yer alır ve açık bir şekilde yazılır. Anlaşmalı boşanma protokolünde mal paylaşımına ilişkin rastgele bir beyan olmaması durumunda, kararın kesinleşmesinden sonra taraflar 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde mal paylaşımı davası açarlar.

Mal taksimi, evlilikte kazanılan malın paylaşımı kuralına tabidir. Bu nedenle evlilik öncesi alınan mallar paylaşıma dahil değildir. Eşlerden biri evlenmeden önce kredi ile gayrimenkul ve gayrimenkul edindiğinde hesaplama tekniği kullanılarak mal paylaşımına dahil edilir.

Aksi takdirde bu 10 yıllık sürenin geçmesi halinde mal paylaşımı talep edilemez. Ancak dava sonuçlanmadan mal paylaşımı istenebilir.

Boşanma gerçekleşmeden önce alınan veya satılan tüm mallar, boşanmada mal paylaşımına dahildir. Davanın açıldığı tarihe kadar edinilen tüm malvarlığına ilişkin değerler mal paylaşımına tabidir. Nikah akdedildikten sonra boşanmada kural olarak tüm mallar ikiye bölünür.

Eşler, evlilik öncesi veya sonrası paylaşım oranını belirlemek için anlaşma yapabilirler. Eşler evlilikte alınan malları paylaşmak istemezlerse mal paylaşımı sözleşmesi yapılabilir veya evlendikten sonra istedikleri mal rejimi tercih edilir.

Mal ayrılığı sözleşmesi, evlilikten sonra rastgele bir tarihte notere gidilerek yapılabilir. Yapılan sözleşme ile boşanma sırasında eşler arasındaki anlaşmazlıkların önüne geçilmektedir. Ayrıca eşler evlilik içi sözleşme ile birlikte mal ortaklığı gibi farklı bir ortaklık rejimi de kurabilirler.

Boşanmada mal kaçırma uygulaması, eşlerin tazminat ödememek veya mal paylaşımı yapmamak için kullandıkları bir formüldür. Bunu önlemenin en kolay yolu eşyaya tedbir koymaktır. Bu kararı aile mahkemesi verir. İhtiyati tedbir talebinin ardından aile mahkemesi mal paylaşımı davasında davalının mallarının satışını engellemekte ve bunun için tapu kütüğüne şerh düşmektedir. Aile konutu olan tapulu taşınmaz üzerinde tapu müdürlüğüne başvuru yapılır ve aile konutuna şerh konur. Böylece diğer eşin talebi olmaksızın satış söz konusu olmaz.

Anlaşmalı veya çekişmeli boşanma davası fark etmeksizin mal paylaşımında uygulanan mahkûmiyet hükümleri Türk Medeni Kanunu kararlarına göre birebirdir. Kanun koyucu için evliliğin nasıl sona erdiği değerli değildir. Anlaşmalı boşanmalarda mal paylaşımının esası kanunun izin verdiği ölçüde belirlenir.

Evlenmeden önce mal paylaşımı yapılmaması adına yapılan mal ayrılığı rejimi seçimle tercih ediliyor. Tarafların sözleşmesi veya eşlerden birinin mal ayrılığı rejimine geçişi hakimin talebi üzerine yapılır. Haklı sebeplerin varlığı halinde eşlerden birinin talebi üzerine hakim mal rejiminin mal ayrılığına dönüştürülmesine karar verebilir.

Kadının mal paylaşımına ne kadar katkıda bulunduğunu kanıtlamak için mahkeme tarafından atanan bilirkişi hesaplamayı yapar. Çalışan kadının eşya alımına katkıda bulunduğu kabul edilirken, konut hanımının herhangi bir geliri veya maaşı yoksa kocasına manevi bir desteği olduğu dikkate alınır. Bu nedenle, evlilikte edinilen mallarda yasal olarak edinilmiş malın yarısına sahiptir.

Evlilik süresince satın alınan beyaz eşya, mobilya ve elektronik eşyaların mülkiyet paylaşımı uygulamada kesin olarak belirlenmemekle birlikte, evlilik öncesi satın alınan eşyalar kişisel mal olarak kabul edilmektedir. Eş, evlilik öncesi satın aldığı malın kendisine ait olduğunu fatura veya ödemelerle ispat edemezse, malın mülkiyeti yarı yarıya eşlere geçer. Evlilikte satın alınan mallar ödenmeye devam edilirse kişisel mal niteliği taşımaz. Bu durumda teslim alınan mal sayılır. Emsal davalar ve Yargıtay kararları, evlilik takılarının kadınla ilgili olduğu sonucuna varıyor.

Nafaka, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olan tarafın diğer taraftan maddi gücü oranında süresiz olarak isteyebileceği ödemedir. Yoksulluğa düşecek olan eşe nafaka verilebilmesi için nafaka yükümlüsünün kusurlu olması kural değildir. Ancak boşanmaya yol açan olaylarda nafaka alacak eşin kusurunun daha ağır olmaması gerekir. Nafaka kadın veya erkek fark etmeksizin verilir. Anlaşmalı boşanmayı tercih eden eşlerden herhangi biri protokolde nafaka talebinde bulunursa nafaka talep etme hakkına sahiptir.

Boşanma davası devam ettiği sürece eşin imzası olmadan konut satışı yapılmaz. Boşanma davası devam ederken evden ayrılan eş, evi satışa çıkaramaz. Bu durumlar mevcut olsa dahi diğer eşin talebi üzerine satış iptal edilir. Diğer eşin tapunun iptali için dava açma hakkı vardır.

Aldatma nedeniyle boşanma kararında, aldatan eşin diğer eşin edindiği mal üzerindeki talep hakkı tamamen sona erdirilebilir veya azaltılabilir. Eşlerin katkı payı alacakları durum zina nedeniyle ortadan kaldırılamaz. Yani eşlerden biri aldatsa dahi diğer eşin mal varlığına yapılan katkı boşanmada mal paylaşımısırasında talep edilebilir